Beşiktaş Kulübünün olağan idari ve mali genel kurulunda mevcut başkan Ahmet Nur Çebi, önemli açıklamalarda bulundu. Çebi konuşmasında herkese teşekkür ederken yapılan transferler ile ilgili, “Gedson, Ghezzal ve Rosier transferleri Galatasaray’ın elinden bir gecede alınarak Türkiye’ye getirilmiştir” dedi.
BJK Emlakjet Spor Salonu’nda yapılan olağan idari ve mali genel kurulda konuşan Çebi, göreve geldikleri dönemle ilgili bilgiler aktararak, şunları söyledi:
“Geldiğimizde banka yapılandırması nedeniyle gelirler bankalara temlikliydi. Birçok sıkıntımız vardı. Elektrikten suya ve ödenmemiş maaşlar vardı. Elimden geldiği kadar vazifemi yapmaya çalıştım. Çok zor dönemlerdi. Özellikle eylül ayı sonunda UEFA’ya verilmesi gereken yazı, ekim sonuna ertelenmişti. Temiz kağıdı vermek için göreve geldikten sonra 5 günümüz vardı. O parayı tedarik ettik ve sorunu aştık. Pandemi zor bir dönemdi. Hiçbir yere gidemiyorsunuz, ilişki kuramıyorsunuz, alacaklılar alacaklarını istiyor. Para vermeye gelince pandemi mazereti nedeniyle kimse ortada yoktu. Bu süre içinde de icra davalarını kapıda göğüslediğimiz bir süreç yaşadık. Beşiktaş’ın borcu ‘namustur’ dedik ve kapıya gelen herkesle göğüs göğüse mücadele ettim. Bırakmam Seni kampanyasıyla camia, enerjiyi bana verdi. Bu camia büyük ve kutsal bir camia.”
Bankalar Birliği ile yapılan yapılandırmaya da değinen Çebi, “Yapılandırma süreciyle uğraştık. Cumhurbaşkanına gittik ve tüm kulüplerin önünün açılması talimatı verildi. Yolumuza devam etme şansı bulduk. O dönemde 40 milyon avroyu ilk yapılandırmada liraya çevirdik ve kulübümüze 600-700 milyon lira bir tasarruf ettirdik. Pandemi döneminde Sergen hocayla beraber 3 kupa aldık. Bu zor dönemde getirilen kupaların da önemi ve değeri vardır. O kupaları getiren Beşiktaş taraftarıdır. Taraftar, camia, genel kurul bir bütündür. Bir birinden ayırt edemezsiniz. Camiamızın her bireyi Beşiktaş’ı oluşturuyorlar.” ifadelerini kullandı.
Yeni yönetimin borçla karşılaşmayacağını anlatan Başkan Çebi, “Bugün dünden bir kuruş kalan borcu ödenmemiş yoktur. Bankalar dışında borcumuz yoktur. Arkadaşlar geldiğinde böyle bir sorunla karşılaşmayacaklar. Bunu kendim için gurur vesilesi olarak görmek istiyorum. Rahmi Koç, Beko ve Tüpraş ile her zaman yanımızda oldu. Kendisiyle olan dostluğum çerçevesinde kendisiyle görüşerek işi sonuçlandırdık. Bu süreç içinde birinci yıl zaten kulübün alacağı hakkıydı. İkinci ve üçüncü yılların parası Beşiktaş’a finansal açıdan kar sağladığı için erken tahsil edilmiştir, kullanılmak için değil. Para kasada, gelen arkadaşlar ihtiyaçları olursa kullanacaktır. 400 milyon borçla başladığım görevi kasada artı 180-200 milyon parayla devrediyorum.” diye konuştu.
Eski başkan Fikret Orman’ın döneminin incelenmesi için yapılan denetleme raporuna da değinen Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orman’ın hesaplarının incelenmesi talep edilmişti. 2019’da ’10 seneyi incelettireceğim.’ dedim. Tarafsız bir kuruma görev verdik. O süreç tamamlandıktan sonra evraklar ilgili mercilere verilmiştir. Bunu hesap görmek için yapmadım. Bunu camia benden istedi. Bunu yapmasaydım kendimi vicdanen doğru bir yerde görmeyecektim. Bu işlem, şahsi bir işlem değildir. Yasal bir sorumluluğu yerine getirdim, kötü de bir şey yapmadım. Gelecek başkanlardan da istirham ediyorum, lütfen geldiğinizde bir evvelki dönemi bağımsız bir kuruluşa denetlettirin. Bunun hesabını sorun, takipçisi olun. ‘Şahsi hesaplarımı başkanlık görevim bittikten sonra yapacağım.’ dedim. Kimse şahsi hesabını Beşiktaş üzerinden görmesin. Bu birlik ve beraberliği bozuyor. Fulya’daki benzinlik davası maalesef kulübe açılmış olan 9 milyon dolarlık dava hem kulübe hem Orman’a açılmıştır. Dava bitmeden ilgili kişiyle kira sözleşmesi yapmak teknik olarak mümkün değildir.”
Çebi, altyapıdan çıkan oyuncuların başka takımlara transfer olması konusundan da bahsederek, “Genç futbolcularımızı bizim dönemimizde çıkardık ve bonservis gelirleriyle gelir sağladık. 40 milyon avro diyenler var, inşallah yaparlar. Bu genç kardeşlerimizin kalmaları için inanmayacağınız kadar mücadele ettim. Kimisi ‘Ailemden dolayı huzursuz yaşıyorum, önümü açın.’ dedi. Bir tanesinin babasıyla görüşmek istediğim de ‘bu konu babamı ilgilendirmiyor.’ dedi. Onlar bizim futbolcularımız ama ben de sizin başkanınızım. Bize değer vermeyene ben hiç vermem. Bu çocukları biz yetiştirdik ama Beşiktaş’ta kalmak istemeyene ben zorla ‘kal’ diyemem.” şeklinde konuştu.
“TFF başkanının iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum”
TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ile yaşadığı süreci kongre üyelerine anlatan Çebi şunları aktardı:
“Ben TFF başkanının avukatı değilim. TFF başkanıyla mücadele eden, Beşiktaş’ın hakkını aramaya çalışan biriyim. Olanı, olmayanı söylemek zorundayım. Kimse el kaldırmadı, bunu propaganda haline getirmek Beşiktaş’ı incitir. Öyle bir şey olsaydı ben gerekeni yapardım. Bir parmak sallama yoktu. Tribünleri işaret etti. 5 dakika daha bekleyip içeri girebilirdi. Beşiktaş taraftarını tahrik etmeyebilirdi. Lugano maçının sonucuna sebebiyet vermeyebilirdi. TFF başkanının iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Geldiğinden beri onunla mücadele eden tek kulüp başkanıyım. MHK bütün hakemleri gönderdi, çabamın sonucuydu. Sonra geri geldiler. Gitmesi ve gelmemeleri gerektiğini de söyleyen bendim. Hakem kurulunun baştan aşağı sıfırlanması gerekeni de söyleyen bendim. Bundan hiç taviz vermedim. Bir gün öyle bir gün böyle konuşmadım. Diğer kulüpler önce şöyle, sonra böyle davrandı. Sonra çıkıp itiraf ettiler, ‘Çebi haklıydı biz hata ettik.’ dediler. Bunu dedirtmek de benim için onur ve gurur kaynağıydı.”
Transferler eleştirilerine de cevaplayan Çebi, “Transferlerin yanlış olduğu bugün için söylenebiliyor. Çok üzücü sonuçlar aldık. Taraftar üzülürken ben kahroldum. Bu takım, bu oyuncular bir süre sonra yukarı çıkacaklar ve hak ettikleri değeri bulacaklar. Bunlar hoca tarafından istenerek getirilmiştir. Onlara sahip çıkalım. Beşiktaş’ın futbolcusudur, onlara biz değer verelim. Gedson, Ghezzal ve Rosier bir gecede Galatasaray’ın elinden alınarak Türkiye’ye getirilmiştir. Bunları da hatırlamakta fayda var. Alex ve Pjanic’i taraftar istedi getirdik. Weghorst gittiği günün gecesinde Aboubakar’ı getirdik. Başarısız taraflar gibi başarılı tarafları da konuşalım. Yapılan güzel şeyler de var.” diye konuştu.
Hasan Arat’ın yönetim kurulu listesinde yer alan Hüseyin Yücel’in Beşiktaş’a kira ödemediği yönündeki konuya da değinen Çebi, “1,5 sene evvel belediye buranın kendisine ait olduğunu ve bu sebeple buradan çıkılması gerektiğini ifade etti. O süreç içinde ilgili kurumla yaptığımız görüşmelerde kirayla ilgili, ‘Başkan çift taraflı oluyor, öbür taraf da ecrimisil istiyorlar. Çözelim konuyu Beşiktaş’a alalım, değerini tespit ederiz.’ dedi. Meclisten geçmesi gereken bir eğitim alanının eklenmesini uygun gördük belediyeyle. Sonuçta bu işlemler bana göre tamamlanmıştır. Dün ecrimisili yatırdık. 29 yıllığın tahsis edilmiş bir yeri en iyi şekilde Beşiktaş değerlendirir, ilgili arkadaşın da geriye dönük bu parayı ödeyeceğinden imtina etmeyeceğini düşünüyorum, çıkarır o parayı aslan gibi öder, ödemezse de alırız.” ifadelerini kullandı.
“Gelen yönetime sahip çıkalım, birlik beraberlik içinde olalım”
Yeni seçilecek başkanın arkasında durulması gerektiğini söyleyen Çebi, “Sonunda kadar arkasında duracağıma söz veriyorum. Yarın kim seçilirse seçilsin görev süresi içinde hiçbir şekilde bir başkan adayı çıkmasın. Seçime 2-3 ay kala herkes görevini yapacaktır. Muhalefet etmek, nezaket kuralları içinde eleştirmek, arkasına iftira takmamak şiarımız olmak zorunda. Genel kurulun sorgulayıcı olması gerektiğini düşünüyorum. Ne olur gelen yönetime sahip çıkalım, birlik beraberlik içinde olalım.” değerlendirmesinde bulundu.
Çocukluğundan itibaren Beşiktaşlı olduğunu söyleyen siyah-beyazlı kulübün başkanı, “Beşiktaşlı olduğunu söyleyen hiçbir Beşiktaşlının, Beşiktaşlılığını sorgulamayalım. 5 yaşında Karabük’e geldim. İşçi bir kasabada büyüdüm. 6 yaşında ilkokula önlüğümün altında Beşiktaş formasıyla gittim. O günden beri Beşiktaş’a aşığım.” diye konuştu.
Çebi ayrıca deprem döneminde bölgeye ilk giden olduğunu söyleyerek, “Beşiktaş’ın oyuncakları sahaya attığı organizasyon dünyada 7 ödül almıştır.” dedi.